Samanyolu’nda Astronomların Daha Önce Görmediği Bir Nesne Keşfedildi

1065
Samanyolu’ndan yayılan devasa radyo enerjisi patlamaları ilk olarak bir üniversite öğrencisi tarafından gözlemlendi.

Avustralyalı araştırmacılar Samanyolu içerisinde, astronomların daha önce görmediği dönen garip bir nesne keşfettiler.

Her saatte üç defa devasa miktarda radyo enerjisi salan nesne ilk olarak, lisans tezi çalışmalarını yapan bir üniversite öğrencisi tarafından fark edildi.

Öğrencinin keşfinden sonra araştırmayı yöneten Natasha Hurley-Walker, Murchison Geniş Alan Dizisi olarak bilinen Batı Avustralya taşrasındaki teleskobu kullanarak, atımın “saat gibi her 18,18 dakikada bir” gerçekleştiğini söyledi.

Benzer Farklı Cisimler Var

Evrende “kapan ve açıl” mekanizmasına sahip pulsar (atarca) gibi başka nesnelerin de olmasına rağmen Hurley-Walker, 18,18 dakikanın daha önce hiç gözlenmemiş bir frekans olduğunu söyledi.

“Bu nesneyi bulmak bir astronom için biraz ürkütücü, çünkü gökyüzünde bunu yapan bilinen hiçbir şey yok” dedi.

Araştırma ekibi şimdi buldukları şeyin ne olduğunu anlamak için çalışıyorlar.

Yıllarca geriye uzanan veriler incelendiğinde birkaç sonuca ulaşmışlar: cisim Yeryüzü’nden yaklaşık 4000 ışık yılı uzaklıkta, oldukça parlak ve çok güçlü bir manyetik alana sahip.

Ama hâlâ çözülmesi gereken birçok gizem var

Hurley-Walker’ın söylediğine göre, tüm matematiği yaparsanız, her 20 dakikada bir bu tür radyo dalgaları üretmek için yeterli güce sahip olmamaları gerektiği görülüyor. Böyle bir cisim var olmamalı.

Garip radyo dalgaları Avustralya’daki Murchison Geniş Alan Dizisi ile belirlendi.

Nesne, araştırmacıların var olabileceğine dair daha önce teorik çalışmalar yaptığı “ultra-uzun dönemli magnetar” olarak adlandırılan, ancak hiç gözlenmemiş bir şey olabilir.

Beyaz Cüce Olamayacak Kadar Büyük

Hurley-Walker, “Ayrıca çökmüş bir yıldızın kalıntısı olan beyaz cüce de olabilir. Ama bu da oldukça sıra dışı. Sadece bir tane beyaz cüce pulsar biliyoruz ve o da bunun kadar büyük değil,” diyor.

“Tabii ki, hiç düşünmediğimiz bir şey de olabilir, tamamen yeni bir tür nesne olabilir.”

Hurley-Walker, uzaydan gelen güçlü ve sürekli radyo sinyalinin başka bir yaşam formu tarafından gönderilip gönderilmediği sorusu üzerine, “Uzaylılar olduğundan endişelenmiştim, ama araştırma ekibi sinyali geniş bir frekans aralığında gözlemlemeyi başardı. Bu da demek oluyor ki sinyal üretilmiş değil doğal bir süreç sonucunda oluşuyor.”

Sırada Benzer Garipliklerin Araştırılması

Araştırma ekibinin sıradaki görevi bu garip nesnelerden evrende başka var olup olmadığını aramak.

Hurley-Walker, “Daha fazla tespit, astronomlara bunun nadir görülen bir kerelik bir olay mı yoksa daha önce hiç fark etmediğimiz devasa yeni bir popülasyon mu olduğunu söyleyecek.”

Araştırma ekibinin nesneyle ilgili makalesi Nature dergisinin son sayısında yayınlandı.