Evrenin Kökeni ve Kaderi

Evren neden bizim gördüğümüz şekilde? Peki en sonunda ona ne olacak? Bunlar uzun süredir insanlığın ilgisini çeken temel iki sorudur. 1929’da Evren’in genişlediğinin keşfinden bu yana Evren’in nasıl başladığı ve bugün olduğu haline gelmesi için nasıl evrimleşmesi gerektiğini anlamaya dair bazı önemli ilerlemeler kaydettik. Şunu biliyoruz: galaksiler ve galaksi kümeleri Evren’in erken dönemlerinde ufak dalgalanmalardan meydana geldiler. Kozmik arka plan ışımasını haritalayarak ve bugün gözlemlediğimiz yapılarla ilişkilendirerek bu dalgalanmaları ölçebiliyoruz. Ama çok sayıda zorluk ortada duruyor. Örneğin:

Evren Kaç Yaşında? – veya – Evren Ne Kadar Hızlı Genişliyor?

1920’lerde Edwin Hubble, nebulalardaki değişen yıldızları tespit etmek için Kaliforniya’da bulunan Wilson Dağı Gözlemevi’ndeki 100”lik (2.5 metre) teleskobu kullandı. Gözlemlediği yıldızların parlaklıklarında Sefeid Değişenleri olarak adlandırılan bir yıldız sınıfındakinin aynısı karakteristik değişimler keşfetti. Daha öncesinde astronom Henrietta Levitt, bir Sefeid Değişeni’nin parlaklığındaki periyodik değişimlerle aydınlatma gücü arasında kesin bir ilişki olduğunu göstermişti. Hubble, gözlemlediği değişen yıldız içeren nebulaların kendi galaksimizin içerisinde değil, Samanyolu’nun sınırının çok ötesindeki dış galaksilerde olduğunu göstermek için bu ilişkiyi kullandı.

Hubble galaksilere olan uzaklıkların ve hareket ettikleri hızları Dünya’ya göre belirledi. Bundan yola çıkarak muhteşem bir şey keşfetti; galaksiler bizden ne kadar uzaktalarsa bizden o kadar hızlı uzaklaşıyorlardı. Başka bir deyişle Evren genişliyordu!

Evrenin Şekli Nedir?

Evren’in yoğunluğu, geometrisini ya da şeklini belirler. Eğer Evren’in yoğunluğu “kritik yoğunluğu” aşarsa uzayın şekli, dev bir kürenin yüzeyi gibi eğri olacaktır. Eğer Evren’in yoğunluğu “kritik yoğunluğun” altında olursa o zaman da uzayın şekli semerin yüzeyi gibi eğri olacaktır. Eğer Evren’in yoğunluğu “kritik yoğunluğa” tam olarak eşitse bu durumda Evren’in şekli bir kağıt yaprağı gibi düz olacaktır.

Astronomlar henüz Evren’in şeklini doğru olarak ölçmeye çalışıyorlar. En yaygın kabul gören teori, Evren’in yoğunluğunun kritik yoğunluğa çok yakın olduğunu ve şeklinin bir kağıt gibi düz olması gerektiğini öngörür.

Evrenin Kaderi Ne Olacak?

Kozmologlar Evren’in akıbetine dair iki muhtemel senaryo tasavvur ediyorlar: Büyük Donma ya da Büyük Sıkışma. Evren’in evrimi genişlemenin dışarı doğru momentumu ve kütle çekimin içeri doğru çekimi arasındaki mücadele tarafından belirlenir. Kütle çekimin kuvveti Evren’in yoğunluğuna bağlıdır. Evren’in yoğunluğu kritik yoğunluktan azsa Evren sonsuza kadar genişleyecektir. Eğer yoğunluk kritik yoğunluktan büyükse kütle çekim nihayetinde kazanacak ve Evren gerisin geri içine çökecektir.

Başka bir büyük soru ile devam et!