Mars’a Üç Günde Ulaşmak Mümkün

İşte Bunu Gerçekleştirebilecek Teknoloji: Fotonik İtici

1008
[vc_message style=”square” message_box_color=”grey”]ÖZET

  • Uzayda ilgilendiğimiz nesneler arasındaki mesafeler oldukça büyük ve teknolojinin önündeki hız sınırı keşifler için önemli bir engel.

 

  • NASA’nın DEEP-IN ismindeki programında yeni bir itme gücüyle Mars’a üç günde ulaşmak hedefleniyor.

[/vc_message]

Işık Hüzmesiyle Gezegenlere Yolculuk

NASA’daki zeki kızlar ve oğlanlar her zaman uzay seyahatinin önündeki en büyük engeli aşmanın hayalini kurarlar: hız engeli. Uzay oldukça büyük, muhtemelen duymuşsunuzdur ve etrafta dolaşmak oldukça çok zaman alıyor.

Ay’a gitmek üç gün sürüyor ki bu çok kötü bir süre değil fakat Mars bambaşka bir hikaye. Yüzyılın dörtte üçü zamandır kullanılan mevcut kimyasal tepkimeli roket metotları ile Kızıl Gezegen’e ulaşmak yaklaşık beş ay sürüyor.

Fakat Santa Barbara’daki California Üniversitesi’nden Philip Lubin liderliğindeki bir NASA bilim insanı ekibi, uzayda gezinmek için farklı bir yöntem öngörüyorlar ve bu yöntemde ışık hüzmesinden başka bir şey gerekmiyor. “Fotonik itici” ismindeki sistem, yörünge lazer dizisi ile itilen çok hafif materyalli güneş yelkenli sisteminden biraz daha fazlasına ihtiyaç duyuyor.

Lubin’in takımı projelerini planlama ve test etmeye başlamaları için NASA Yenilikçi Gelişmiş Tasarım’ından (NASA Innovative Advanced Concepts – NIAC) yaklaşık 100.000$ hibe kazandılar. Projenin adı, her ne kadar bunda şansız bir etkisi olsa da, kısaltmalardan isim oluşturmayı seven NASA tarafından Directed Energy Propulsion for Interstellar Exploration yani Derin Uzay Keşfi için Yönlendirilmiş Enerji İtimi (DEEP – IN) olarak verildi. (Ayrıca “deep in” İngilizce’de batmak, zor durumda kalmak anlamlarına da gelmektedir.)

Fikir kapsamında yapılmak istenen bir güneş yelkenlisine bir sonda eklemek, lazer dizisinin yörüngesine oturtmak ve bugünlerde herhangi bir şeyi ulaştırdığımızın çok ötesinde hızlara ulaştırıp hedefe doğru göndermek. Lubin birkaç yüz kiloluk bir sondanın Mars’a üç günde ulaşabilecek seviyeye hızlandırılabileceğini tahmin ediyor. Teknolojiyi insansız uzay sondasından insanlı gemi ölçeğine çıkarttığınızda (ki asıl büyük mesele bu) Mars’a yolculuk için bir ay gibi süreleri konuşuyoruz, bu değer geleneksel yöntemlerde yolculuğun beşte biridir.

[vc_video link=”https://youtu.be/WCDuAiA6kX0″]

Yıldızlara Yeni Yol

Mars’a yolculuk için ciddi anlamda hazırlıklara başlamışken, bizi oraya ulaştırmak için orijinal itiş yöntemleri üzerine de eş zamanlı araştırmalar var. Oldukça umut vadeden biri Kızıl Gezegen’e 40 günde ulaşma imkanını sunan VASIMR nükleer elektrik iticisi. Teknoloji henüz geliştirme aşamasında ve uzay ortamında gerekli enerjiyi üretebilecek nükleer reaktör gibi bazı başlıca engeller var fakat hızlı gezegenler arası yolculuk teknolojileri arasında en çabuk erişilebilir olanı gibi görünüyor.

Charles Bombardier’in bir şekilde gerçek dışı sayılabilecek, teorik olarak ışık hızının %1’i hızına ulaşabilen Güneş Ekspresi tasarımı gibi diğer fikirler tartışıldı. Diğer yandan, fizik kurallarındaki başlıca ihlalleri haricinde, soğuk füzyonun peşinden giderek bilim tarihinin çöp tenekesine giden sıra dışı “EM Sürücüsü” hâlâ gündemde.

Görünen o ki fotonik itici elimizdeki seçenekler arasında daha iyi olanı. Teknoloji gelişebilir ve sık uzay yolculuklarının zorluklarına dayanabilir hale gelirse belki bu teknoloji Güneş Sistemi’ni kolonileştirmek için en iyi umudumuz olabilir, yıldızlara ulaşmak düşünüldüğünde ise belki de bu uzun bir süre tek seçeneğimiz olabilir.